Ürün Yöneticisinin İlk Notları #1

31 Mart 2015. Emlakjet’te Junior Product Manager ünvanı ile ilk iş günüm. Yani, şimdiki mesleğimin ilk günü.

Çantamda minik bir kırtasiyeyi taşımıştım: Küçük Prens temalı el not defterim, fosforlu turuncu kalemim, siyah pilot kalemim ve mavi tükenmez kalemim. Üzerine bir de şirket ajandası gelince çift defterle çalışkan öğrenci gibi oldum.

o günden geriye kalan yadigarlar

O gün aynı zamanda emlakçı stajımın ilk günüydü. Emlakjet ürün ekibinin bir geleneği vardı, işe ilk başlayan kişi soluğu emlak ofisinde alır. Kıdemli kişiler bir hafta, Junior kişiler ise iki hafta staj yapar. Tıpkı Starbucks’ta herhangi bir görevde başlayan kişinin on gün boyunca barista olarak çalışması gibi.

Emlakjet defterimi emlak ofisi ile ilgili notlarımı tuttuğum defter yaptım, diğer sevimli deftere son kullanıcılar ve iş ile ilgili deneyimlerimi yazdım. İlk günden B2C ve B2B olarak ikiye bölmüştüm işimi, şahane!

Yazının burdan sonrası B2B, B2C ve mesleğe yaklaşımım ile devam edecek. En yalın haliyle notlarıma ekleme yapmadan paylaşacağım. Tabi, yorumlarımı da ekleyerek. Eğer mesleğe yeni başladıysanız, ya da ürün geliştirme yaklaşımı ile yakından ilgiliyseniz bu yazım tam size göre.

İşte o günkü Junior Product Manager’ın ilk notu:

Wireframe çiz. (ilan girme rahatlığında)

Ürün çalışması yap (persona)

İki adet satış gerçekleştir.

Şimdi okuduğumda gördüğüm;

İlan gir, ilan girişinde rahat olmadığın adımları not al ve ilan girme akışını yeniden çiz.

Emlak ofisindeki emlakçılar ile kullanıcı görüşmeleri yap ve emlak ofisine gelen son kullanıcıyı gözlemle. Sonra proto-personalar oluştur.

İki adet ev sat, B2B müşterinin pain point’ini, gain’ini ve motivasyonunu gör. Ürünün B2B tarafındaki Experience Map’i oluşacak. Ev satmaya çalıştığında, personanı içselleştireceksin. Kullanıcısını anlamayan ürün erken ölür.

İlk günüm olduğuna bakmayın, emlak ofisi sahibi Nebahat Abla ile birlikte tüm platformlarda birer ilan girmiştik, Nebahat Abla sağolsun sesli sesli ilan girdiğimizden, kullanıcımızı ilk günden tanımaya başlamıştım. İkinci günümde ise kullanıcı testine başlamıştım.

1. İlan girme sayfasının renkleri, Internet Explorer’da kullanıcı için çok açık kalıyor, sayfanın okunabilirliği düşük.
2. İlan giriş sayfasında scroll özelliğini kullanamıyorlar. İlan özellikleri çok fazla olduğu için, ilan girişinde aşağı doğru çok scroll yapmaları gerekiyor.
3. İlan numaraları kısa olmalı; müşteri aradığında okurken zorlanıyor, emlak ofisi de numarayı teyit ederken zorlanıyor.

O kadar verimli kullanıcı testleri yapmıştım ki, iki haftanın sonunda Emlakçı personasının acılarını, mutluluklarını ve asıl önemlisi neredeyse tüm ihtiyaçlarını bilerek, ofise dönmüştüm. Emlakçıda geçirdiğim süre boyunca, her adımı, her duygularını öyle güzel not almıştım ki defteri yarılayıp dönmüşüm ofise.

Bu kısım hikayenin sonunu merak edenlere,

Aradan iki hafta geçmişti.. ilan giriş ekranlarının tasarımını yenilemiştik. Saha ekiplerimiz ile o haftayı sahada geçirmiştim. İlan giriş ekranlarımızın prototip linki ile emlak ofislerinin yolunu tutmuştum. Saha Satış ekiplerimizle emlak ofislerini geziyorduk; bir çaylarını içip, hal hatır sorduktan sonra kullanıcı testine geçiyorduk. Saha satışçı arkadaşım telefonumdan videomuzu çekiyordu. Yeni ekranların tasarımlarının linkini emlak ofislerimizin günlük kullandıkları bilgisayarda açıp, prototipi nasıl kullandıklarını gözlemliyordum.

Bir kullanıcı testi temeli olarak, emlakçımızdan ilanını sesli bir şekilde girmesini; duygu ve düşüncelerini nacizane bizimle paylaşmasını rica etmiştim.

Bunlara ek olarak aslında Saha Satış departmanında nasıl çalıştığını, potansiyel müşterilerini ziyaret ettikten sonra tabletlerinden CRM aracına nasıl giriş yaptıklarına kadar gözlemlemiştim. Kurduğumuz iyi arkadaşlıkta cabası.

Bir sonraki işlerimde paydaşlarımızla ve kullancılarımızla nasıl kol kola ürün geliştireceğimizi öğrenmeye başladığım bu dönemin en kritik noktası not tutmaktı. Günümün akışına öyle yaymıştım ki, her adımı her duyguyu her öğretiyi not almıştım.

Satış ekibinin, Salesforce’u neden kullandıklarından, ne amaçla saha ziyareti yaptıklarına kadar her şeyi öğrenmiştim ve her şey notlarımda yazıyordu. Emlak ofisinden öğrendiklerimde aynı şekilde. Nebahat Abla & Abdullah Abi ile kurduğum bağ ile iki yıl boyunca onlarla iletişimde kaldım. Her çıkan yeni özelliğimizde, rakibin yeni özelliklerinde bir telefon uzağımızdalardı. Öyle güzel bir bağdı ki her bayramda seslerini duymak için de arardım, saha ekibi ile yola koyulduğumda da mutlaka ofislerine uğrardım. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Abdullah abinin doğum gününe pasta alıp gitmişliğim de var. Ya da sürpriz yapıp sizi özledim diye kapıdan girmişliğim..

Yani uzun sözün kısası;

1. Not alın, gerekirse not almayı öğrenin ki zamanı boşa harcamayın. Herhangi bir konuda notunu tutmadığınız ya da tutamadığınız bir notun telafisi yoktur. Varsa da ben bilmiyorum, sevgili okur.
2. Notlarınızın üstünden geçin. Her gece o günkü notlarınızı gözden geçirin ve ertesi sabah için notlarınızı alın. İşe gittiğinizde ne yapacağınızı bildiğiniz için gününüz iki kat verimli geçer. İlk 6 ayım böyle geçti, ortalama 180 gün. Şaka değil, yolun başındaysanız size de tavsiye ederim.
3. İyi ilişkiler kurun. Kullanıcılarınızla, paydaşlarınızla, ekibinizle, güvenlikçi abinizle (giriş kartınızı unuttuğunuzda kapıyı güleryüzle kim açacak size?), çaycı Hatice ablanızla.. Ah Hatice ablamın eve çıkarken aldığı su takımlarını ve fincan setini hala kullandıkça bir hüzünlü tebessüm kalır dudağımda.
4. Eğer bir kişinin hayatını kolaylaştırmayacaksa o ürünü tasarlamayın. Hayatını kolaylaştırmak istediğiniz kişi ile iletişim kurmak istemeyecekseniz yine o ürünü tasarlamayın. Başka bir iş yapın, hem o işin hakkını verecek kişilerin yolunu açın hem de tutkuyla bağlanmadığınız bir domain ise kendinize de yazık etmeyin.

Ürününüzün dokunduğu her şey ve herkes ile sevgiyle kalın.